Zülfikâr, biçip geçen anlamında olup, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Hz. Ali’ye (r.a.) hediye ettiği, yedi karış uzunluğunda ve bir karış eninde, on sekiz boğumlu, yivli ve iki tarafı keskin çatal başlı kılıcın adıdır.
Zülfikâr, yiğitliğin ve kahramanlığın, hâkimiyet, güç ve iktidârın simgesidir.
Zülfikâr, bütün zulümlerin ve bâtıl fikirlerin belini kırarak, hakkı hâkim kılmanın adıdır.
Hz. Ali’nin (r.a.), Uhud savaşında Peygamberimiz’i (s.a.v.) canı pahasına yiğitçe koruduğunu gören Cebrail (a.s.) onun için; “Lâ fetâ illâ Ali ve lâ sefye illâ Zülfikâr” (Zülfikâr gibi kılıç, Ali gibi yiğit bulunmaz!) demiştir.
Hz. Ali, (r.a.) ehl-i beytten olması, hicret gecesi ölümü göze alarak Peygamberimiz’in (s.a.v.) yatağına yatması, Peygamberimiz’in (s.a.v.) kızı Fâtıma (r.a.) ile evlenmesi, faziletlerinden cenklerine, savaşlarda gösterdiği yiğitliklerden kerâmetlerine kadar, her müslümanın gönlünde taht kurmuştur.
Sülüs hat sanati ile aynalı yazılmış Hz. Ali'nin ismini taşıyan yüzüğümüzde, hak ve adâletin sembolü olan çifte Zülfikâr kılıcına vurgu yapılmıştır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.