Hilye, lügatte süs, ziynet, yüz ve rûh güzelliği demektir. Istılahta ise hılye-i şerif, sahabîlerin Rasûlullah’ı (s.a.v.) tasvir ettiği rivâyetlerle, Peygamberimizin (s.a.v.) beşer kelâmının imkânları nisbetinde kelimelerle çizilmiş resmidir.
Nahîfî (ö.1738) şöyle der:
“Muhakkak ki bir kimse, hilye-i şerîf yazsa ve ona çok nazar eylese, Allâh Teâlâ o kimseyi hastalık ve sıkıntılardan ve ânî ölümden hıfzeyler. Şâyet bir yere sefer ettiğinde berâberinde götürürse, o seferinde dâimâ Hakkın muhâfazasında olur.”
Birçok İslâm müellifi, hilye-i şerîfenin sayısız fazîletleri hakkında düşüncelerini ortaya koymuşlardır. Hattâ Peygamberimizi (s.a.v.) rüyâda görmek için de hilye-i şerîfeyi teberrüken ezberleme an’anesi, birçok İslâm ülkesinde hâlâ mevcuttur.
Hz. Peygamber’e (s.a.v.) duyulan derin sevgi, bağlılık, hürmet ve özlemin ifadesi olan hilyeler çok çeşitli şekillerde kompoze edilmiş, evlere, camilere, dükkânlara, işyerlerine asılmış, boyunlarda taşınmıştır. İhtiva ettiği bilgiler kadar, hat ve kompozisyon tarzıyla da Osmanlı hat ve tezhip sanatının en güzel örneklerini oluşturan bu literatür adeta bir sanat dalı haline gelmiştir.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.